 
          anayi Devrimi ile başlayan tarihsel
        
        
          süreçte işçi–işveren ilişkileri ve arada
        
        
          kurulan denge çağın gereksinimine,
        
        
          teknolojik gelişmelere ve öte taraftan teori
        
        
          olmaktan çıkarak uygulama alanı bulmaya
        
        
          başlayan insan hakları pratiğine göre şekil ve
        
        
          anlam kazanmıştır.
        
        
          Ülkemizde işçi–işveren ilişkilerinde egemen
        
        
          ve güçlü konumda bulunan işverene karşı işçi
        
        
          haklarını koruyabilmek için iş hukukunda “dar
        
        
          yorumlama” ve “işçi lehine yorum” ilkeleri
        
        
          geçerlidir. Bunun yanı sıra tarafı olduğumuz
        
        
          ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) Sözleşmesi kapsamında
        
        
          mevzuatımızda oluşturulan en önemli argümanlardan biri de
        
        
          “iş güvencesi” hükümleridir.
        
        
          İş güvencesi hükümleri ile işverenlerin işçileri işten çıkarmak
        
        
          konusunda serbest iradeleri ile hareket edememeleri ve iş ilişkisinin
        
        
          devamlılığı sağlanmak istenmektedir.
        
        
          1
        
        
          İşveren gerçekleştirdiği feshin
        
        
          haklı ya da geçerli nedene dayandığını ve dahası feshin son çare
        
        
          olduğunu ispatlamakla yükümlüdür. Bu noktadan hareketle de kanunda
        
        
          sayılan geçerli ve/veya haklı nedenler olmaksızın işveren tarafından işten
        
        
          çıkarılan işçilerin işe iade edilmemeleri halinde ihbar ve kıdem tazminatı
        
        
          yükümlülüğü yanında toplamda bir yıllık maaşları tutarında ücret ve
        
        
          tazminat ödenmesine karar verilebilmektedir. Fesih nedeninin geçerli
        
        
          ve/veya haklı olup olmadığını değerlendirecek olan makam
        
        
          iş mahkemeleri olup iş mahkemelerinin de “işçi yararına yorum ilkesi”
        
        
          ışığında hareket ettikleri düşünülürse, iş sözleşmesinin işveren
        
        
          tarafından feshedilmesi işveren açısından önemli riskler taşıyan
        
        
          bir husus haline gelmektedir.
        
        
          İ K A L E : İ Ş H U K U K U N D A “ A N L A Ş A R A K A Y R I L M A ”
        
        
          49
        
        
          Ü N S E V E R
        
        
          X X I X
        
        
          S
        
        
          İş güvencesi hükümleri
        
        
          getirilmeden önce
        
        
          uygulamada pek
        
        
          rastlanılmayan
        
        
          
            “ikale
          
        
        
          
            sözleşmeleri”
          
        
        
          günümüzde sık
        
        
          uygulama alanı bulmaktadır.
        
        
          İkale,
        
        
          
            iş sözleşmelerinin
          
        
        
          
            tarafların karşılıklı olarak
          
        
        
          
            anlaşması ile
          
        
        
          sona
        
        
          erdirilmesidir.
        
        
          1
        
        
          İş güvencesi hükümleri tüm işverenler açısından getirilmiş bir düzenleme olmayıp, işyerinde
        
        
          30 işçiden fazla işçi çalıştıran işverenlerin 6 aydan fazla süredir çalışan ve işveren vekili konumunda
        
        
          olmayan işçileri ile ilgili getirilmiştir.