 
          ve hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklardan
        
        
          bazılarının ya da tamamının ödenmesi kararlaştırılabilir.
        
        
          Makûl yarar ölçütü kapsamında yapılacak denetimde, ikale
        
        
          icabının hangi taraftan geldiği ve somut olayın özellikleri
        
        
          dikkate alınmalıdır.”
        
        
          İ K A L E : İ Ş H U K U K U N D A “ A N L A Ş A R A K A Y R I L M A ”
        
        
          Burada makûl yararın ne olduğunu da sorgulamak gerekir.
        
        
          Yargıtay, kararlarında genel bir belirleme yapmamaktadır. Bununla
        
        
          birlikte,
        
        
          “Somut olayın şartları itibariyle ihbar ve kıdem tazminatına
        
        
          ilaveten bir aylık ücret tutarında bir ek ödemenin makûl yarar açısından
        
        
          yeterli olacağı”
        
        
          8
        
        
          yönünde kararı bulunmaktadır. Bir başka ve daha açık
        
        
          söyleyişle işçi, ikale ile işverenden olası talep haklarına eşit ya da fazla
        
        
          bir menfaat temin etmiş ise makûl yararı vardır.
        
        
          Akdedilen ikale sözleşmelerinde “makûl yarar” ve “irade fesadı”
        
        
          unsurları mutlaka gözetilmeli ve bu çerçevede bir değerlendirme
        
        
          yapılmalıdır. Aksi takdirde ikale sözleşmesinin geçersizliğinden bahisle
        
        
          işçinin iş güvencesine dair hükümlerden yararlanması iş hukukumuza
        
        
          hakim olan “işçi lehine yorum” ilkesinin bir gereğidir.
        
        
          Unutulmamalıdır ki işçinin iş sözleşmesine son verilmesini
        
        
          kendi özgür iradesiyle kabul etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır.
        
        
          Ancak makûl bir yarar elde edecek ise işçi ikale yolu ile iş sözleşmesini
        
        
          sonlandırma niyeti gütmüş olabilir. İşte bu farkı ayırt etmekle yükümlü
        
        
          olan yargı makamları, ikalenin işçinin gerçek iradesine dayanıp
        
        
          dayanmadığını tespit etmeye çalışmaktadırlar.
        
        
          53
        
        
          Ü N S E V E R
        
        
          X X I X
        
        
          8
        
        
          Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 13.04.2011 tarih 2009/49584 E. 2011/11186 K. sayılı kararı
        
        
          (Ayrıca bkz. Mahmut Kabakçı, İşçinin Eğitim Düzeyi ve İşyerindeki Konumunun İkalenin
        
        
          Geçerliliğiyle İlişkisi, EÜHFD, C. XV, S. 3–4 2011 basım, s. 183–184)