 
          Ayrıca belirtmek gerekir ki kredi sözleşmesine
        
        
          müteselsil kefil olanın ölümü, ölüm anına kadar
        
        
          yapılan kredi işlemlerinden kaynaklı kefalet
        
        
          borcunu ortadan kaldırmaz. Kredi müşterisinin
        
        
          ölümü ise, kefalet borcunu etkilemez.
        
        
          01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren
        
        
          6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun
        
        
          “Kefalet”
        
        
          konusunda getirmiş olduğu gündelik hayatta
        
        
          bilinmesinde yarar olan önemli değişikliklerden biri kefalet sözleşmesi
        
        
          kurulurken, TBK. m.583 f.1 uyarınca
        
        
          kefil olma iradesinin, kefaletin
        
        
          azamî miktarının, kefalet tarihinin ve müteselsil kefillik durumu
        
        
          söz konusuysa bu hususunun,
        
        
          hem gerçek hem de tüzel kişi kefil
        
        
          tarafından açıkça el yazısı ile belirtilmesi kefaletin geçerlilik şartı haline
        
        
          getirilmiş olmasıdır.
        
        
          2
        
        
          Diğer bir husus da gerçek kişiler (şahıs firmaları da
        
        
          dâhil) tarafından verilen kefaletlerin geçerliliğinin, ilgili kredi
        
        
          sözleşmesinin kefil tarafından imzalandığı tarihten itibaren 10 yıllık süre
        
        
          ile sınırlanmasıdır. Söz konusu 10 yıllık sürenin uzatımı ya da kefaletin
        
        
          yenilenmesi mümkündür. Bu uzatımın kefalet sözleşmesi için gerekli olan
        
        
          şekil şartlarına uyarak, en erken kefaletin sona ermesinden 1 yıl önce
        
        
          yapılması gerekir. Aksi durumda başa dönülecek ve kefalet 10 yıllık
        
        
          sürenin geçmesi ile birlikte geçersiz olacaktır.
        
        
          3
        
        
          İlgili düzenleme
        
        
          görüleceği üzere kefaletin geçerlilik süresi için kanuni bir süre sınırlaması
        
        
          getirerek kefilin çıkarlarını sağlamayı amaçlamıştır.
        
        
          2
        
        
          TBK. m.583 f.1
        
        
          “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî
        
        
          miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet
        
        
          tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle
        
        
          yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.”
        
        
          3
        
        
          TBK.m.598
        
        
          “Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil de borcundan kurtulur.
        
        
          Borçlu ve kefil sıfatı aynı kişide birleşmiş olursa, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı
        
        
          kalır. Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin
        
        
          kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Kefalet, on yıldan fazla
        
        
          bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık
        
        
          süre doluncaya kadar takip edilebilir. Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce
        
        
          yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî on yıllık
        
        
          yeni bir dönem için uzatılabilir.”
        
        
          72
        
        
          B A N K A K R E D İ S Ö Z L E Ş M E L E R İ N D E K E F A L E T v e K E F A L E T T E E Ş İ N R I Z A S I
        
        
          Ü N S E V E R
        
        
          X X I X