 
          B A N K A K R E D İ S Ö Z L E Ş M E L E R İ N D E K E F A L E T v e K E F A L E T T E E Ş İ N R I Z A S I
        
        
          Bu sözleşme genellikle kredi
        
        
          sözleşmesinin içinde yer alsa da sonuçlarını
        
        
          kefil ve banka arasında doğuran ayrı bir
        
        
          sözleşmedir. Kredi borcuna kefalet, kredi
        
        
          sözleşmesi ile birlikte sözleşme içinde
        
        
          olabileceği gibi, kredi sözleşmesinden ayrı
        
        
          bağımsız bir sözleşme ile de düzenlenebilir.
        
        
          Genel anlamda kredi sözleşmelerinin şekle bağlı olmaksızın oluşumu,
        
        
          kredi müşterisi ile banka arasındaki kredi sözleşmesi için geçerli olup,
        
        
          kredi borçlusunun kefilleri ile arasındaki kefalet sözleşmesi yönünden ise
        
        
          geçersizdir. Kefaletin geçerliliği için iki koşulun birlikte bulunması
        
        
          gerekmektedir (Türk Borçlar Kanunu m. 583);
        
        
          • Kefalet yazılı bir sözleşme ile yapılmalıdır.
        
        
          • Borçluya kefalet edilen miktar sözleşmede açık bir şekilde
        
        
          belirtilmelidir. Bu duruma uygulamada
        
        
          "kefalet limiti"
        
        
          denir.
        
        
          Bu iki unsuru birlikte içermeyen kefalet geçerli bir hukuki sonucu doğurmaz.
        
        
          “Kefalet akdinin geçerliliği için, sözleşmenin yazılı şekilde
        
        
          yapılması ve kefilin sorumlu olacağı miktarın belirlenmiş
        
        
          olması gerekmektedir. Kefaletle ilgili senetten kefilin sorumlu
        
        
          olacağı belirli bir miktarın mevcudiyeti anlaşılabiliyorsa
        
        
          kefaletin geçerli sayılması gerekir.”
        
        
          Ortaklık sıfatı bitince veya yöneticilik görevi
        
        
          sona erdiğinde kefalet ortadan kalkar mı?
        
        
          Kefillerin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olmaları ile olmamaları
        
        
          arasında hukuken bir fark bulunmamaktadır. Kefil sıfatı şirket ortaklığı
        
        
          ve/veya yöneticiliğinden bağımsız bir durumu ve buna göre de sonucu
        
        
          içerir. Bir başka deyişle ortak ya da yönetici sıfatı ortadan kalktığında
        
        
          kefil sıfatı da kendiliğinden ortadan
        
        
          kalkmaz!
        
        
          69
        
        
          Ü N S E V E R
        
        
          X X I X
        
        
          Bilindiği gibi bankalar, kredi
        
        
          ilişkilerinde kredi verdikleri
        
        
          kişilerden çeşitli teminatlar
        
        
          almaktadır. Bu teminatların en
        
        
          yaygını
        
        
          
            Kefalet
          
        
        
          olarak kendini
        
        
          göstermektedir.
        
        
          Yargıtay 19. Hukuk
        
        
          Dairesi'nin
        
        
          07.05.2000 tarihli
        
        
          2000/9204 E.–
        
        
          2001/183 K. sayılı
        
        
          kararı