Uygulamada yaşanan bir başka durum da bankaların
ticaret şirketleri için vermiş oldukları kredilerde şirket
için imza yetkilisi olan ortakların şahsi kefil olmalarını
talep etmeleridir. Genelde imza yetkilisi ortaklar birden
fazla olduğundan, banka her ortaktan borcun tümüne
kefil olmasını istemektedir. Görece olarak güçlü
şirketlerde ortakların ısrar ve talebi varsa banka ikna
olarak şirketteki payları oranına göre kredi miktarına
kefil olunmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki ticari işler
için imzalanan kefalet sözleşmelerinde, kefaletin niteliği
açıkça kararlaştırılmadıkça, müteselsil kefalet
niteliğinde olduğu kabul edilmektedir.
Kefalet ne zaman ortadan kalkar?
Banka kredi sözleşmelerine dayalı kredi ilişkisi bir kez için verilecek
bir krediyi ifade etmez. Özellikle GKS (Genel Kredi Sözleşmesi) olarak
ifade edilen kredi sözleşmeleri yapıldıktan sonra kredi müşterisi sıfatını
taşıyan tarafa verilecek her kredide hatta yenilenecek kredilerde de
bankanın elinde bulunan tüm (daha önce imzalanmış olanlar da dahil)
GKS’lerde yer alan hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda herhangi bir
GKS’ye kefil olarak imza atmış kişinin sorumluluğunun ne zaman ortadan
kalkacağı meselesi önem kazanmaktadır.
Süreli kefaletler açısından kefil, sürenin sonunda borcundan kurtulur.
(Türk Borçlar Kanunu m. 600)
Kefalet kural olarak, borcun ve fer'ilerinin borçlu veya kefil tarafından
ödenmesiyle son bulur. Ancak süresiz kredi sözleşmelerine dayalı ve cari
hesap şeklinde işletilen kredi borcuna yapılan kefaletler bu kuralın
kapsamı dışındadır.
Türk Ticaret Kanunu
m. 7.
B A N K A K R E D İ S Ö Z L E Ş M E L E R İ N D E K E F A L E T v e K E F A L E T T E E Ş İ N R I Z A S I
70
Ü N S E V E R
X X I X
