 
          146
        
        
          
            Ü N S E V E R
          
        
        
          
            X X X
          
        
        
          
            II
          
        
        
          
            Kötü niyetli marka tescili bir hükümsüzlük nedeni midir?
          
        
        
          556 sayılı KHK’nın 35. maddesinde, “Tescil başvurusu yapılmış
        
        
          markanın 7. ve 8. madde hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğine
        
        
          ilişkin itirazlar ile başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazlar
        
        
          ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayınından itibaren üç ay
        
        
          içerisinde yapılır.” hükmü geçirilerek kötü niyetli başvurulara itiraz
        
        
          edilebileceği belirtilmektedir. KHK’nın 42. maddesinde ise 7. ve 8.
        
        
          maddelere aykırılık hükümsüzlük nedeni olarak gösterilmesine rağmen,
        
        
          kötü niyetin hükümsüzlük sebebi olmasından tanınmış marka hariç hiç
        
        
          bahsedilmemiştir. Ancak, “kötü niyetli tescil” hükümsüzlük sebepleri
        
        
          arasında yer almasa da, kötü niyetli bir kimsenin korunmaması hukukun
        
        
          temel ilkeleri gereğidir.
        
        
          Örneğin, bir markanın koruması için çalışmalar yapıldığını bilen birisi
        
        
          sırf başkasına zarar verme gayesiyle (daha sonra yüksek fiyatlarla
        
        
          bu markayı kişiye satmak amacı gibi) markayı tescil ettirirse bu
        
        
          kişi kötü niyetli sayılır. Ayrıca Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 29.11.1999
        
        
          tarih ve 1999/256 K. sayılı kararı ile de kötü niyetli tescilin hukuken
        
        
          korunamayacağına karar verilmiştir.
        
        
          
            6
          
        
        
          Sonuç olarak, kötü niyet KHK’nın 42. maddesinde açık olarak bir
        
        
          hükümsüzlük nedeni olarak sayılmasa da KHK’nın ruhu ve kötü niyetin
        
        
          hiçbir hukuk normunca korunmasının mümkün olmaması nedeniyle bir
        
        
          hükümsüzlük nedeni olarak kabul edilmelidir.
        
        
          
            M A R K A T E S C İ L İ N İ N H Ü K Ü M S Ü Z H A L E G E L M E S İ
          
        
        
          
            6
          
        
        
          Yargıtay 11. Hukuk Dairesi “Grin Nicci” kararında; (…) davalının, davacı tarafından markasını
        
        
          taşıyan saatleri yine bu marka adı altında davacıdan ithal edip Türkiye’ye pazarladıktan ve bu
        
        
          saatlerin Türkiye’de satış yetkisinin elinden alınması sebebiyle bu markayı iltibasa meydan
        
        
          verebilecek şekilde kendi adına tescil ettirmesi hukukun temel ilkelerinden olan ve Medeni
        
        
          Kanunun 2. Maddesinde yer alan iyi niyet kuralları çerçevesinde hareket etme yükümlülüğüne ters
        
        
          düşmekte olduğundan hukuken himayesi mümkün görülmemiştir.Bkz. Yasaman&Yusufoğlu-Marka
        
        
          Hukuku Cilt 2, Ekim 2004