 
          icaret her zaman sadece tacirin (gerçek kişi ya da tüzel
        
        
          kişi) kâr elde etmesi için değil bazen kamunun, bir başka
        
        
          deyişle toplumun çıkarları için de yapılır.
        
        
          Kâr elde edilecek kamuya ait bir alan veya bir hakkın varlığı halinde
        
        
          bu alanı, hakkı kullanacak ve bu alan veya hak ile ayrıcalıklı
        
        
          konumda kâr elde edecek kişinin belirlenmesi her zaman sorunlu
        
        
          olmuştur. Yapılan ihaleler, sözleşmeler bu ayrıcalıklı kârın sahibini
        
        
          belirlemede tüm toplumun tatminini sağlamaya yetmez. Ortada
        
        
          ayrıcalıklı bir nema varsa şaibenin olması da neredeyse kaçınılmaz
        
        
          hale gelmiştir. Şaibeden uzak durmak ve o işi yapmamak çözüm
        
        
          olmaz. O işi kamu organlarının eliyle yapmak da bazen mümkün
        
        
          olmaz. Özellikle yapılacak iş bir “ticari iş” ise… Esasen bu ihtiyaç
        
        
          nedeniyle geçmişte başta belediyeler olmak üzere birçok kamu
        
        
          kurumu tarafından çeşitli alanlarda şirketler kurulmuş ve bir çok
        
        
          “ayrıcalık” bu şirketlere tanınarak “ticari” faaliyetlerde bulunulmuş
        
        
          ve hatta halen bulunulmaktadır:
        
        
          Bursa’da Burulaş, İstanbul’da
        
        
          Kültür A.Ş., Spor A.Ş., İzmir’de İzban
        
        
          vb. Geçmişteki bu yaygın
        
        
          uygulamalar bir süre sonra tercih edilmemeye başlanmış, mevcut
        
        
          şirketler kendilerine tanınmış ayrıcalıklarla “özelleştirilmiştir”:
        
        
          İstanbul’da İDO, İzmir’de Tansaş
        
        
          gibi… Hatta yurtdışına çıkan veya
        
        
          yurtdışından gelen araçlara gerekli sigorta, ehliyet gibi işlemleri
        
        
          “tekel” olarak yapmaya yetkilendirilen
        
        
          Turing
        
        
          gibi örnekler de
        
        
          mevcuttur.
        
        
          Yukarıda verdiğimiz örneklerin hepsinin
        
        
          birer anonim şirket olduğunu ve Türk
        
        
          Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulup
        
        
          aynı kanun uyarınca yönetildiğini
        
        
          unutmazsak kamunun sahip olduğu
        
        
          payların (hisselerin) el değiştirmesi ile bu
        
        
          şirketlere tanınan ayrıcalıkların da yeni pay
        
        
          sahiplerine ait olacağını görürüz.
        
        
          S O S Y A L B İ R A M A Ç V E H E D E F İ Ç İ N A N O N İ M Ş İ R K E T O L A R A K Ö R G Ü T L E N M E
        
        
          15
        
        
          Ü N S E V E R
        
        
          X X X
        
        
          T
        
        
          Şirket, ortağı kim olursa
        
        
          olsun; ister belediye, ister
        
        
          meslek örgütü, isterse vakıf,
        
        
          kâr amacı ile faaliyet gösteren
        
        
          ve Ticaret Kanunu
        
        
          hükümlerine göre yönetilen
        
        
          bir tüzel kişiliktir.