Kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvurulara konu
olayların temel hak ve özgürlükleri ihlâl edip etmediği yönünde esas
incelemesi ise
“bölümler”
tarafından yapılmaktadır. Ancak sonradan
bölümlere gelen başvurular hakkında şartları taşımadığı anlaşılırsa
kabul edilmezlik kararı da verilebilmektedir. Bölümler tarafından
esastan inceleme yapılarak bir hakkın ihlâl edildiği ya da edilmediği
yönünde karar verilir. Ihlâlin tespiti halinde ise ilk olarak söz konusu
ihlâl nedeniyle
yeniden yargılama
yapılmasına gerek olup
olmadığına karar verilir.
Yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı yönünde karar
verildiği takdirde başvurucu lehine belirlenecek bir
tazminata
hükmedilir. Tazminatın miktarı yönünde gerekirse karar vermeden
genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden
yargılama yapılması yönünde karar verilmesi durumunda ise;
Anayasa Mahkemesi tarafından hangi temel hak ve özgürlüğün ihlâl
edildiği ve bunun sonuçlarının ne şekilde ortadan kaldırılması
gerektiği belirtilir ve dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Bu karar
doğrultusunda yeniden yargılama yapmakla yükümlü olan
mahkeme, mümkünse dosya üzerinden Anayasa Mahkemesinin ihlâl
kararında tespit ettiği ihlâli ve sonuçlarını ortadan kaldıracak
nitelikte karar vermelidir.
Anayasa Mahkemesi kararı başvurucuya, Adalet Bakanlığına ve ilgili
makamlara tebliğ edilir. Bu kararlar kesin olup, yasama-yürütme ve
yargı organları ile tüm idare makamlarını ve gerçek-tüzel kişileri de
bağlar. Anayasa Mahkemesi kararından sonra başvurucuların temel
hak ve özgürlüklerinin ihlâlinin ortadan kalkmadığını düşünmeleri
halinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapabilecekleri
de açıktır. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru
yapabilmek için öncesinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru
yapmak elbette zorunludur.
62
A N A Y A S A M A H K E M E S İ N E B İ R E Y S E L B A Ş V U R U
Ü N S E V E R
X X X