 
          83
        
        
          
            Ü N S E V E R
          
        
        
          
            X X X
          
        
        
          
            II
          
        
        
          
            E
          
        
        
          mek kavramını açıklayarak emeğin cinsiyetler üzerindeki
        
        
          dağılım ve sonuçlarını değerlendirmenin, makale başlığını
        
        
          açıklığa kavuşturmanın ve bu vesile ile de makale
        
        
          başlığının işaret ettiği hukuki sonuçları incelemenin açıklayıcı
        
        
          olacağı kanaatindeyim.
        
        
          Emek dediğimiz kavramın tanımı, yıllara ve ideolojik ayrılıklara
        
        
          göre farklılık gösterse de herkesin mutabık kaldığı içeriği ile
        
        
          belirtmek gerekirse; kaynağını insandan alan güç ve çaba sarfı
        
        
          gerektiren beden ve düşünsel hizmetlerin tümüdür. Anayasanın
        
        
          55. maddesine göre kanun koyucu ücreti, emeğin karşılığı olarak
        
        
          tanımlamıştır. Yani bir başka deyişle ücret; kişinin gösterdiği
        
        
          çaba ve güç karşılığının parasal değeridir. 4857 sayılı İş
        
        
          Kanununun 32. maddesinde ise ücret kavramı genel anlamda
        
        
          “…bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler
        
        
          tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” denmektedir.
        
        
          Bu kanuni tanımlardan anlaşıldığı üzere hayatımızın devamı,
        
        
          ihtiyaçlarımızın temini için gerekli olan ücrete hak kazanabilmek
        
        
          için çaba, güç yani emek sarf etmek gerekmektedir.
        
        
          
            E V İ Ç İ E M E Ğ İ N ( S E C O N D S H I F T ) B E D E L İ V E B O Ş A N M A D A E T K İ L E R İ
          
        
        
          “Her başarılı akademisyen erkeğin arkasında bir kadın
        
        
          var ama her başarılı akademisyen kadının arkasında
        
        
          soyulmamış bir patates ve biraz ilgi bekleyen bir çocuk
        
        
          vardır”
        
        
          Cordelia Fine